6 yaşında kız ya da erkek yoktur. 6 yaşında çocuk vardır ve çocuktan gelin olmaz!

12/12/2022

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde 18 yaşına kadar her insanın çocuk sayıldığı, her çocuğun temel yaşam hakkına sahip olduğu garanti altına alınmıştır. Devlet, çocuğun başta yaşam hakkı olmak üzere tüm yasal haklarını korumakla mükelleftir. Hayatın gerçeklerine döndüğümüzde; belki de en çok çocuklarımız haksızlığa ve adaletsizliğe maruz kalmaktadır.

 

Basın yolu ile haberdar olduğumuz ve kan donduran olay; 6 yaşındaki bir çocuğumuzun yaşadıkları ve yıllarca uğradığı istismar vakası. Bize göstermektedir ki; ne mevcut yasalar ne de anne-babanın çocuğa bakım ve gözetim yükümlülüğü, çocuklarımızı korumaya yetmemektedir. Evlilik adı altında 6 yaşındaki bir çocuğun yıllarca uğradığı istismar, hiçbir şekilde kabul edilemez ve de olağanlaştırılamaz.

 

Kuran-ı Kerim’de ayetlerle de açıkça söylenmiştir. Cahiliye Dönemi’nde bazı toplumlar kız çocuklarını diri diri gömerek öldürmüşlerdir. Bu açık ve net bir şekilde yasaklanmış, cezasının çok büyük olacağı söylenmiştir. Bugün yaşananlar ise tarihin sayfalarına gömülmüş karanlık Cahiliye Dönemi’nin tekerrürüdür ki bunu asla kabul etmiyoruz.

 

Toplumumuzun güvencesi olan ve şu an yaşı itibarıyla çocuk olarak tanımladığımız bireyler geleceğimizin yetişkinleridir. Bu bilinçle çocukların öz kimliklerini bulmaları için uygun zemini hazırlamak iktidarın ve toplumdaki her bir bireyin vazgeçilmez vazifesidir. Çocuk hakları, insan haklarından bağımsız olarak değerlendirilemeyecek kümülatif bir haktır. Çünkü çocuğun başta yaşama, sağlık, eğitim, barınma cinsel ya da psikolojik sömürüye karşı korunma hakları yetişkinler ya da diğer çocuklar karşısında savunmasızdır. Yetişkin bireyler için mahrem olan cinsel alanın ihlali bile onarımı mümkün olmayan tahribatlara yol açılıyorken; çocuklarımızın herhangi bir kılıf uydurularak bu alanlarının ihlal edilmesi kabul edilemez.

 

Mevcut yasalarımız ve yasalarımızın uygulaması yetersiz kalmaktadır. Nitekim Ceza Kanunu’nun amacı mevcut bir suçun failini cezalandırmakla birlikte caydırıcılık özelliğiyle müstakbel suçları ve tabii olarak müstakbel mağduriyetleri de önlemelidir.  Buradan bağımsız Türk yargısını asli vazifelerine davet ediyoruz. Mevcut yasaların en etkin şekilde uygulanmasını, toplumun karanlığa terk edilmemesini sağlamanızı hak, hukuk, adalet ve vicdan adına talep ediyoruz.

 

Kanunları düzenleyecek olan yasa koyucu, milletin Meclis’indeki milletvekilleridir. Tüm milletvekillerini asli vazifelerine davet ediyoruz. Çocuk haklarını, insan haklarından bağımsız bir hak olarak görmeyerek ihlali hâlinde failler için etkin, müstakbel failler için caydırıcı nitelikli yasa düzenlemelerini ÇHS ve AİHS doğrultusunda revize etmelerini millet adına talep ediyoruz.

 

Bugün yapmasanız bile adalet elbet bir gün tecelli edecektir. Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü konuşacağımız güneşli günlere çok az kaldı.

 

İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanlığı

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir