ÇANAKKALE ZAFERİNİN DÜNYAYA ETKİLERİ

                                                                                     Akay AKTAŞ

 18/03/2022

Bu gün Üniversitede düzenlenen Çanakkale Destanı panelinde konuşmacıydım. Konuşma metninin tamamını aşağıya alıyorum. Arşivinizde dursun. Zira buradaki bilgilerin çoğunu tarih kitaplarında bulamazsınız.

 Diyalektik ve termodinamiğin evrensel yasası şunu öngörür: Evrende her şey birbirine etki eder. Buna günümüzde KELEBEK ETKİSİ deniyor. Başka bir örnek de küçük bir kartopunun büyüyerek çığa dönüşmesidir. 

Çanakkale Savaşı da işte birçok olayı kendi içinde barındıran, etkileri yıllarca devam eden dünya tarihinin en önemli savaşlarından birisidir. İki yıl süren,   toplamda110 bin ölü ve 390 bin yaralı bırakan bu savaşı tek boyutlu olarak ele almak mümkün değildir. Etkileri Çanakkale sınırlarını aşmış, bir anlamda Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirmiştir. 

Amerika kıtasını ilk keşfedenin Kristof Kolomb olduğunu tarih kitapları yazdı. Daha sonra öğrendik ki bugünkü Amerika kıtasına (Florida) ilk ayak basanın Juan Ponce isimli bir İspanyol imiş. Bir başka tarihçi ileri atılır, Norveçli Viking lideri Leif Ericson’un 1000’li yıllarda gittiğini ileri sürer. Bütün bu gelişmeler yaşanırken, kimse de Amerika’dan Avrupa’ya ilk ayak basanın kim olduğunu merak etmez. Şunu söylemek istiyorum: Bazen tarih kitapları veya tarihçiler bizi tek yanlı düşünmeye zorlar, diğer ihtimalleri göz ardı etmemize neden olurlar. Ben bu tuzağa düşmeyeceğim. Bugün Çanakkale Savaşını tüm yönleriyle dikkatinize sunacağım. Üstelik bunun bir görev olduğunu da söylememe gerek yok! Anlatımımın ilginizi çekeceğini ümit ediyorum. Umarım uykunuzu getirmem

Birinci Dünya Savaşı’nın nasıl başladığı bilinir. Avusturya Veliahtı Arşidük Ferdinant, 28 Haziran 1914’de Saray Bosna’da suikastla öldürülür. Savaş patlak verir. Dünya ikiye bölünür: İtilaf Devletleri yani İngiltere, Fransa ve Rusya ve İttifak Devletleri yani Almanya, Avusturya ve Osmanlı Devleti.  Büyük güçler dünyayı paylaşmaya zaten karar vermişlerdi. Veliahtın öldürülmesi sadece bir bahane yani bir kıvılcım olmuştu.

Çanakkale Savaşı’nın Nedenleri

Çanakkale Savaşını önemli kılan birçok neden bulunmaktadır. 1. Dünya Savaşı’nda bu cephenin açılmasında çok güçlü nedenler bulunuyor.

  – Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları geri almak istemesi,

 – İngiliz ve Fransızların İstanbul’u ele geçirme isteği,

 – Ekonomisi gittikçe kötüye giden Çarlık Rusya’ya yardım ulaştırmak,

 – Osmanlı Devleti’ndeki petrol yataklarını ele geçirmek,

 – Balkan savaşlarında yara almış olan Osmanlı Devleti’ni tamamen bitirmek,

 

Yukarıda saydığım faktörlerin bir bütün olarak Çanakkale Cephesi’nin açılmasında belirleyici rol oynadığını ifade etmek isterim. İngiliz Bahriye Nazırı Churchill, bu cephenin açılmasının baş mimarı olmuş, gerek kendisi gerekse diğer İngiliz liderleri, Türkiye’nin askeri gücünü ve kapasitesini ciddiye almamış, “Sınırlı bir cezalandırma, direnmekten vazgeçip dize geleceği” gibi büyük bir yanılgıya düşmüşlerdi. Başka bir deyişle, Türk askeri gücü, matematiksel ölçülere vurularak küçümsenmiş, Türk askerinin asıl manevi gücü hesaba katılmamıştır. İşte bu büyük yanılgılardır ki, onları, zamanın en modern silahlarıyla donatılmış zırhlılardan oluşan görkemli donanmasından en güçlülerini Boğaz’ın derin sularına gömerek terk etmek, sonra da karada aldıkları beklemedikleri yenilginin sonucu olarak, Gelibolu Yarımadası’nı boşaltmak zorunda kalmaktan kurtaramamıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı Devleti zorunlu olarak Almanya’nın yanında yer aldı.

 

İngiltere Fransa Sanayi Devrimini başarmış teknolojide gelişmiş ve dünyanın yarıdan fazlasını sömürge edinmiş ülkelerdi.

 

Almanya ise sanayide hızla gelişiyor ama ne sömürgesi var ne de sanayi hızına yetecek kadar hammaddesi. Dolayısıyla pay istiyordu. Sömürge istiyordu. Dünyayı yeniden paylaşmak istiyordu.

 

Rusya ise Osmanlıya göre gelişmiş ama Avrupa ülkelerine göre hala tarım ülkesiydi.

 

NİÇİN ÇANAKKALE?

Savaş patlayınca zor durumda kalan Rusya’ya silah cephane ve mühimmat göndermek ve Rusya’dan tahıl alarak ordularını doyurmak isteyen İngiltere ve Fransa için tek yol Çanakkale boğazı idi.

        

Rusya’ya Pasifik Okyanusundan yardım gönderemezlerdi. Zira karayolu ile taa Mançurya’dan Almanya Rusya cephesine ve Moskova’ya yardım göndermek o günkü ulaşım şartlarında ayları değil yılları bulurdu. Diğer yandan ise Japonya Rusya’yı hezimete uğratmış ve o bölgeyi kontrol altında tutuyordu. Dolayısıyla Pasifikten Rusya’ya yardım gidemezdi.

 

Avrupa’da ise Almanya, Fransa ve Rusya arasına girmiş durumdaydı. Devamla Avusturya Macaristan İmparatorluğu da Almanya’nın yanında yer aldığından Avrupa’dan Rusya’ya karadan yardım ulaştırmak mümkün değildi.

 

Baltık denizinden de Rusya’ya yardım gönderilemezdi. Zira Alman denizaltıları cirit atıyordu. Daha kuzey ise Kutup Denizi idi yani buzlarla kaplıydı.

 

Geriye yalnızca Çanakkale Boğazı kalmıştı. Hem Rusya’ya yardım etmek hem Osmanlıyı hizaya getirmek hem de İstanbul’u almak planlarını aynı anda uygulamaya koymak istiyorlardı. Yani bir taşla üç kuş!

 

İtilaf Devletleri bu hesapla Çanakkale’ye saldırdılar. Onlara göre her şey bir ay içerisinde bitecekti. Masa başında böyle hesap böyle yapılmıştı ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

 

ÇANAKKALE ZAFERİNİN ETKİLERİ

Konuşmamın başında da değinmiştim. Tekrar edeyim. Evrensel yasadır: Her şey birbirini etkiler

 

 Yüz binlerce insanın öldüğü bir o kadarının yaralandığı, iki yıla yakın süren bir savaşın dünyayı etkilemesini göz ardı edemeyiz.

 

İşte ben burada, TARİHİN ARKA ODASI da diyebileceğimiz bir bakış açısıyla sunumumu yapacağım.

 

1-Dünyanın yenilmez sanılan İtilaf donanması Çanakkale’de yenildi.

 

2-Rusya’ya silah ve mühimmat yardımı gönderilemedi.Boğaz’ın açılmaması, Rusya’yı yalnız silah ve malzeme yardımından yoksun bırakmakla kalmadı. Aynı zamanda yarım milyonu bulan İngiliz ve Fransız askerini bu cepheye çekerek Alman Cephesi’nden uzakta tutmuş ve Almanya’nın Doğu Avrupa Cephesi’ndeki harekatını kolaylaştırmıştır.

 

3-Rusya’dan buğday ve erzak alamayan İtilaf devletleri askerlerini daha pahalıya doyurmak zorunda kaldılar.

 

4- Silah ve cephane yardımı alamayan Çarlık Rusya’sı milyonlarca insanını savaşta kaybetti. Alman Cephesinde yaşanan yenilgi Rus halkını hoşnutsuzluğa itti. Bolşevikler, bunu fırsata çevirip Ekim 1917 ‘de iktidara geldiler.Eğer İtilaf Donanması, Çanakkale’de Türk savunmasını aşılabilmiş olsaydı, savaş kısa sürede biter, Rus ihtilali patlak vermez ve sosyalizm doğmazdı.

5-Bolşeviklerin iktidara gelmesi dünya siyasetini alt üst etti.

6-Lenin hemen savaştan çekildi ve Doğu Anadolu’dan askerlerini geri çekti.

7-Doğu Anadolu bölgesi yani Kars, Erzurum, Van, Muş,Trabzon Rus işgali altındaydı. Buradan Bolşevikler askerleri geri çekince Doğuda müthiş bir otorite boşluğu doğdu. (İki yüzyıldan fazla bir süre 10-20 yılda büyük meydan savaşı yaptığımız Rusya ile son yüzyıldır savaşmadığımızı da not düşeyim.)

8-Zaten Ruslar ve İngilizler tarafından arkalanan, örgütlenen, silah ve cephane verilen Ermeniler, fırsattan istifade ile Türk ve Müslüman ahali üzerinde insafsızca katliamlara giriştiler. Osmanlı ordusu buralardan Rus işgali nedeniyle geriye çekilmiş. Olanlarda Sina çöllerinde, Arabistan’da Irak’ta İngilizler Fransızlar ile savaşıyordu. Dahası Çanakkale’ye saldırılınca Payitahtı -Başkenti korumak için canını dişine takan ordu buralarda düşmanla boğuşuyordu. Ermenilere gün doğmuştu.

 

9-Rusya’da Bolşevikler iktidarlarını pekiştirince, etkisi 1990’lı yılların sonuna kadar sürecek olan soğuk savaş dönemi başlamış oldu.Dünya iki kutuplu oldu. Sosyalistler ve kapitalistler diye bloklaştı.

10-İki yıldan daha az süreceği hesaplanan savaş, Çanakkale’de İngiliz ve Fransız saldırılarının durdurulması sonucu dört yıl sürdü.Bu da can mal kaybının artmasına neden oldu.

 

 11-Savunma yaparak dünya tarihinde ilk kazanılan savaş, Çanakkale Savaşıdır.

12-Çanakkale Savaşlarında Komutan Liman Van Sanders’i dinlemeyerek kendi stratejisine ve sezgilerine güvenen Yarbay Mustafa Kemal isimli bir askeri deha parladı.

13-Bu deha, “Ben sizlere savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum,” diyerek tarihi bir sözü dünya savaş tarihine altın harflerle kazıdı.

  • 13 Çanakkale Cephesi, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda başarı sağladığı tek cephe oldu.Kafkasya,Galiçya,Irak,Filistin,Suveyş cephelerinde savaşı kaybetti.
  • 14-Çanakkale zaferleri Rumeli bozgunundan sonra Türk ordusuna ve milletine bir moral oldu.Bu ordu gerekirse en güç şartlar altında bile düşmanını yenebilir özgüveni oluştu. Daha da önemlisi ordu ve millet, bu zaferin getirdiği moralle daha sonra Anadolu’da ortaya konacak olan Kurtuluş Savaşı için güç ve güven kazanmış oldu.

 

15-Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilk temelleri de böylece atılmış oldu.

 

15- a Savaş süresince birçok subayını kaybeden Osmanlı devleti mecbur kalıp lise son sınıf öğrencilerini askere çağırdı. O kadarki bir çok ilin son sınıf öğrencileri Çanakkale’de şehit oldukları için okullar mezun veremedi.

 5.000’den fazla öğretmen, doktor ve Mülkiyeli hayatını kaybetti. Aydınların eksikliği Cumhuriyet’in ilk yıllarında oldukça fazla hissedildi.  Beyin takımı denebilen ve küçümsenmeyecek sayıları bulan bu gibi kayıpların, savaş sırasında olduğu kadar, bunu izleyen Kurtuluş Savaşı’mızda da olumsuz etkileri görülmüştür. Bundan başka Cumhuriyet’in ilanından sonra, ATATÜRK’ün başlattığı inkılaplar ve buna paralel yapılan reformların, kitlelere yaygınlaştırılıp mal edilmesinde de hayli sıkıntılara düşülmüştür.

 

16-Dünya toprağının yüzde 85 ini elinde bulunduran itilaf devletleri savaşı kazandı ama mazlum milletlere Çanakkale Zaferleri bir umut ışığı oldu. Onlarda da istiklal ve bağımsızlık meşalesi artarda yanmaya başladı.

 

 17-Halife tarafından yapılan Cihad Çağrısına özellikle Araplar ve Mekke bölgesindeki Şerif Hüseyin taraftarlarınca uyulmadı. Tersine İngilizler ile birlikte isyana katılarak Osmanlıyı arkadan hançerlediler. Bu da Müslüman- gavur olmanın önemli olmadığını menfaatin, her şeyin üstünde olduğunu Arapların hıyanetini bir kez daha ortaya koydu.

 

18 –Buna mukabil Hindistan, Afganistanlı Müslümanlar İran’daki Türkler ve tabii ki Azerbaycan Türkleri olanca güçleri ile Kurtuluş Savaşına yardımcı olmuşlardır. Zira bunların hepsine kurtuluş, bağımsız olma aşkı heyecanı gelmiştir.

  

19- Çanakkale’de savaşan ve sonradan Milli Kurtuluş Savaşını yönetecek komutanlar Misakı Milli Sınırlarını çizerken Arapların yoğun olduğu Irak Suriye ve özellikle de Arabistan’ı sınırlar içerisine almamışlardır.Ama Kürtlerin yoğun olduğu Süleymaniye.Erbil bölgelerini Misak-ı Milli içerisine almışlardır. 

20-Alman-Avusturya Macaristan, Rusya ve Osmanlı klasik imparatorlukları dağılmışlardır. 

21-İngiltere Fransa zayıfladı.Ülkesine tek bir bomba dahi düşmeyen, silah satan ABD güçlendi ve dünya siyasetinde yerini aldı 

22-Dünya topraklarının yüzde seksen beşini elinde bulunduran itilaf-ittifak devletleri bu zaferden sonra bağımsızlık hareketleri başlamış ve dünya imparatorlukları gün be gün zayıflamış yeni devletler ortaya çıkmıştır. 

23-Çanakkale’de savaşan komutanlar Kurtuluş Savaşı için Anadolu’ya geçmiş ve Mustafa Kemal’in etrafında kenetlenmişlerdir. Anafartalar komutanının emrine kendinden rütbece çok daha yüksek subayların katılması ancak onun dehasının ispatı ile açıklanabilinir. 

24-Dünyanın en centilmen savaşı olmuştur.Belli süreler içerisinde savaş molası verilmiş.Ölü ve yaralılar alınmıştır.İtilaf devlet askerleri sigara, çikolata bizimkilere vermiş, bizimkiler de onlara SU vermiştir.

– Çanakkale Savaşı’nda Türklere karşı Savaşan Anzak askerleri ve komutanları, yiğitçe dövüşen ve savaşan Türklerin hem askeri hem de insancıl yönlerini yakından gördüler ve bu sayede Türklerin gerçekte kendilerine anlatıldığı gibi barbar bir milletin çocukları olmadığını anlamak fırsatını buldular. Bu şekilde oluşan dostluk ortamı hala sürmektedir.

Çanakkale savaşlarının dikkate değer bir ilginç yanı da aylarca gece ve gündüz dövüşen iki hasım ordu askerleri arasında, belki de savaşın kaderini paylaşmanın getirdiği bir yakınlaşma ve dostluğun gözlenmesi olmuştur.Müslüman Anzak askerleri Türk ordusu neferlerinin de ezan okuyup namaz kıldıklarını görünce çok şaşırmışlardır. 

İşte bu durum, savaş sonrası ülkeler arasındaki siyasi ilişkileri de olumlu yönde etkilemiş, Avustralya ve Yeni Zelanda ile anlamlı dostlukların oluşmasında etken olmuştur. 

İstanbul ile İmparatorluk, bir süre işgalden kurtarılmış.Bu cephelerin açılması Yani Osmanlı Devletinin savaşa girmesi Almanya’nın yükünü hafifletmiştir. 

Çökmekte olan İmparatorluğun içinden Türk varlığı öne çıkmış

  • İngiltere ve Fransa’nın itibarı sarsılmış
  • Mustafa Kemal ismi tanınmış
  • Osmanlı Devleti’nin paylaşılmasına yönelik gizli anlaşmalar ortaya çıkmıştır. 

İtilaf Kuvvetleri emrinde, tamamen Siyonist gönüllülerden oluşan Siyon Katır Birliği de Filistin’de kendilerine bir yurt kazanmak için bu savaşa katılmıştı.  Büyük Britanya Dışişleri Bakanlığı, 2 Kasım 1917 Balfour Bildirgesi ile Çanakkale’de gösterdiği hizmetlerden dolayı Siyonistlere Filistin’de bir yurt verdi. Siyonistler, ilk defa yazılı bir bildirge ile istediklerini almış oluyorlardı. Bu bildirge, 1948’de resmi olarak kurulan İsrail devleti için çok önemli bir siyasal olay anlamına geliyor

 Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın iki yıl daha uzamasına neden olmuştur. Bu zafer, savaşı uzatarak düşman devletlerin çıkacak yeni bir savaşı kaldırmasını zorlaştırmış; böylece Türk Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasına önemli bir katkı sunmuştur. 

Devamla bütün olumlu sonuçlarına rağmen Çanakkale zaferinin, Türk milleti için ağır bedelleri olduğunu da kaydetmek gerekir. Türk milleti, bu savaşta yüz binlerce genç ve parlak evladını kaybetmiş, kaynakları son derece kısıtlı bir devlet olduğundan bu kaynakların yerini kolaylıkla dolduramamıştır. Örneğin savaşın subay ihtiyacı büyük oranda İstanbul’daki Galatasaray Lisesi gibi önemli liseler, İstanbul’daki üniversite ve Anadolu’daki liselerden karşılanmış, bu gençlerin pek çoğu savaş sırasında şehit düşmüştür. Bu kayıplar, sonraki yıllarda Türkiye’nin hem kuruluş hem de kalkınma sürecinde, önemli etkiler yapmıştır 

Dünyanın en büyük ve güçlü deniz gücüne sahip İngiltere’nin görkemli filosunun Boğaz Savaşı’nda düştüğü aczi, yarınların Çanakkale savunucuları hiçbir zaman belleklerinden çıkarmamalıdır. Çünkü, bu ve buna benzer girişim ve saldırılar, dün olduğu gibi gelecekte de yinelenebilir.

Şu da unutulmamalıdır ki, böyle bir saldırıyı ilerde göze alabilecek düşmanlar, karşılarında dünyadaki değişim ve gelişimlere gözlerini kapatmış bir Osmanlı Devleti yerine bu kez karşılarında, XX. Yüzyılın en son bilim ve teknolojisine dayanan en modern silahlarla donatılmış bulunan Kahraman   Silahlı Kuvvetlerini ve Türk Milletini bulacaklardır.  

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.

 

 

 

Benzer Haberler

1 Yorum


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir